Türkiye’de arıtma sektörünün oluşmasında önemli katkıları olan MASS Arıtma Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Sedat Soybay, Kabataş Erkek Lisesi ve İTÜ İnşaat Fakültesi’ndeki öğrencilik yıllarından ilk arıtma tesisini gördüğü günlere, İngiltere’deki akademisyenlik yıllarından MASS’ın kuruluşuna kadar hayatının kilometre taşlarını ve deneyimlerini Su ve Çevre okurlarıyla paylaştı…
“Hem anne hem de baba tarafından kökenlerimiz Erzincan’ın Kemaliye ilçesine dayanıyor… Babam, Kara Kuvvetleri’nde subaydı. Görevi nedeniyle o dönem İzmir’de bulunduğundan, ben de 1957 yılında İzmir’de doğmuşum. Babamın mesleğinden ötürü, kardeşim, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi eski öğretim üyelerinden Dr. Selçuk Soybay ile birlikte ilk, orta ve lise eğitimimizi hep farklı şehirlerde tamamladık…”
“Eğitim hayatıma, babamın Genel Kurmay Başkanlığı’nda görevli olduğu dönemde Ankara Yeni Mahalle’deki Güven İlkokulu’nda başlamıştım. Daha sonrasında tayinler dolayısıyla Denizli Pamukkale Ortaokulu’na, ardından da İstanbul Kabataş Erkek Lisesi’ne yazıldım. Evimiz Beşiktaş’taydı. Okul yatılı ve Anadolu’nun farklı şehirlerinden gelen başarılı öğrencilerle doluydu. İlk dönem bu kadar başarılı öğrencinin arasında biraz bocalamış olmama rağmen kısa sürede intibak edebilmiştim…”
Denizi ve inşaatı Kabataş Erkek Lisesi’nde sevdim
“İstanbul’a geldiğimiz yıl olan 1971’de, Boğaziçi Köprüsü’nün de yapımı devam ediyordu. Hem oturduğumuz muhit, hem de okulumuzun yeri dolayısıyla bu inşaat sürecine yakından şahit olabiliyordum. O dönem bana çekici gelen bu süreç, inşaat mühendisliğine ilgimin oluşmasına neden olmuştu. Diğer taraftan okulun deniz kenarında olmasından dolayı yüzme olanağı da elde ediyordum. Denizi ve inşaatı Kabataş Erkek Lisesi’nde sevmeye başladığımı söyleyebilirim…”
Ailem tıp, ben mühendislik fakültesi istiyordum
“Lisede fen bilimlerine karşı daha fazla ilgim vardı… Ailem tıp eğitimi almamı istiyordu fakat ben mühendis olmayı arzu ediyordum. Tercih sıralamasında tıp fakültelerini değil de mühendislik fakültelerini ön sıralara yazdığımdan amacıma ulaşabilmiştim. 1974’te İTÜ İnşaat Fakültesi’ni kazanmıştım. Ailem ilk zamanlar bu tercihimi yadırgasa da zamanla alışmışlardı…”
3. sınıfta Alarko’da işe başladım
“O yıllarda yaşanan siyasi karmaşa ve olaylar yüzünden Türkiye’de üniversite eğitimi almak çok zordu. Siyasi ayrışmalar körükleniyor, gençler eğitim yerine siyasete yönlendiriliyorlardı. Ortam o kadar karışıktı ki üçüncü sınıftayken rektörümüz öldürülmüş ve sonrasında okul bir yıl kapatılmıştı. Bu süre zarfında ben de Alarko’da üst düzeyde görevli olan bir akrabamızın desteğiyle işe başlamıştım…”
Atıksu arıtma tesisini ilk defa orada görmüştüm
“O dönem Alarko, eski adıyla İPRAŞ olan TÜPRAŞ’ın birçok inşaatını üstlenmişti ve bu projelerden birisi de atıksu arıtma tesisiydi. Hiç bilgi sahibi olmadığım atıksu arıtma tesisini de ilk defa orada görmüştüm. Yaklaşık dokuz ay çalıştığım o tesiste hem çevre sektörüyle ilk kez tanışma imkanına sahip olmuş hem de ciddi bir deneyim elde etmiştim. Çevre sektörü ifadesini kullandım fakat o dönemlerde aslında Türkiye’de böyle bir sektör ve firma yoktu. Üniversitelerde bölüm bile bulunmuyordu. Bu projeleri genel işler yapan müteahhit firmalar yürütüyordu. Alarko da endüstrideki tecrübesi nedeniyle bu işe uygun görülmüştü ve aslında yurt dışındaki bir proses firmasıyla projeyi hayata geçirebiliyordu…”